domingo, 30 de marzo de 2014

World cup

Tuvo lugar ayer este afamado evento deportivo-social, de gran predicamento entre las masas que gustan de lucir tocados y dejarse ver con sus mejores galas, imitando lo que ocurre en las célebres carreras de Ascot. Como ya quedó dicho, aquí por la frontera entre la sofisticación y el garrulismo nos movemos como pez en el agua. Sin embargo, a la hora de las celebraciones nos dejamos de delicadezas y de pamplinas y lo hacemos a la española. Vemos en la portada de un diario deportivo a His Highness, uno de cuyos potrancos se alzó con la victoria.

WORLD CUP (DÜNYA KUPASI)

Dün meşhur Ascot yarışlarındaki tarzı taklit ederek şapkalar takan ve en iyi kıyafetlerini giyen halk tarafından çok sevilen bu ünlü spor-sosyal etkinlik gerçekleşti. Daha önce de söylediğimiz gibi, zariflik ve görgüsüzlük arasındaki o ince çizgide buralarda biz gayet rahat hissediyoruz. Ama kutlama zamanı geldiğinde incelikleri falan bir kenara bırakıp İspanyol tarzına dönüyoruz. Aşağıda bir spor gazetesinin ön sayfasında, atlarından biri kazanan His Highness’ı görüyoruz.



viernes, 28 de marzo de 2014

miércoles, 26 de marzo de 2014

His Highness

Este señor, aparentemente de cera, es Mohammed Bin Rashid Al Maktoum, vicepresidente y primer ministro de los Emiratos Árabes Unidos y máximo mandatario del emirato de Dubai. Megamillonario, escritor, poeta, protagonista de infinidad de carteles y peloteos varios, y máximo responsable de haber hecho de Dubai esta cosa que, tras nueve meses aquí, uno aún no sabe muy bien cómo definir.

HİS HİGHNESS.

Balmumundan yapılmış gibi duran bu beyefendi Mohammed bin Rashid Al Maktoum, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkan yardımcısı ve başbakanı, Dubai Emirliği’nin de hükümdarı. Mültimilyarder, yazar, şair, sonsuz sayıdaki panodaki fotoğrafin kahramani, ve 9 ay burada yaşadıktan sonra bile, Dubai’yi nasıl tarif edebileceğimi bilemediğim bir şeye donüştürmekten sorumlu adam.

lunes, 24 de marzo de 2014

Bu Qtair.

Que no falte nunca el restaurante genuino, el de "conozco un sitio muy cutre, pero que ponen un pescado que alucinas". En Dubai ese es el Bu Qtair, un restaurante inverosímil instalado en una caseta de obra, donde tras esperar grandes colas eliges los seres que te vas a zampar, esperas en un taburete de plástico y llegado tu turno te habilitan una mesa de plástico, unos cubiertos de plástico (que pronto llegas a la conclusión de que no merece la pena utilizar) y te sirven tu pedido, cocinado al estilo de Kerala e invariablemente delicioso. Y lo más sorprendente, a dos pasos del Burj Al Arab, paradigma del lujo dubaití.


BU QTAİR.
Gerçek anlamda ‘Çok salaş bir yer biliyorum ama oradaki balığın üstüne yok’ tarzındaki otantik bir restoran olmazsa olmaz. Dubai’nin o restoranı Bu Qtair, bir şantiye konteynırında yer alan inanılmaz bir restoran. Orada uzun bir kuyrukta bekledikten sonra yiyeceğin yaratıkları seçip plastik bir taburede bekliyorsun. Sıran geldiğinde sana plastik bir masayla kısa bir süre sonra kullanmanın manasız olduğunu anlayacağın plastik çatal bıçakları hazırlayıp siparişini getiriyorlar. Kerala tarzında pişirilmiş ve her zaman nefis. Ve de en şaşırtıcı olan şey Dubai lüksünün başlıca örneği olan Burj Al Arab’ın iki adım ötesinde. 


domingo, 16 de marzo de 2014

Entertainers

Si uno se da una vuelta por un mall o alrededores en fin de semana suele acabar topándose con algún tipo de artista desarrollando pintorescas habilidades. Vemos aquí unos jóvenes en pleno concierto para cocina y orquesta.

ARTISTLER.

Eğer haftasonları bir mall ya da çevresinde geziyorsan normalde acayip etkinlikler yapan artistlerle karşılaşman kaçınılmaz. Burada ‘Mutfak ve orkestra için konçerto’ veren genç bir topluluk görülüyor. 

viernes, 14 de marzo de 2014

Gente que se toma en serio lo de los castillos de arena.

KUMDAN KALELERİ CİDDİYE ALAN İNSANLAR.

martes, 11 de marzo de 2014

La invasión de las tortugas ninja

NİNJA KAPLUMBAĞALARIN İSTİLASI.


sábado, 8 de marzo de 2014

Saadiyat beach

Cuando se anda en proyectos de cierta importancia y con clientes nerviosos, de vez en cuando toca dar el callo y trabajar en sábado. En este caso, sin embargo, más que un sacrificio es una excusa para acercarse a Abu Dhabi y, tras ver cómo va la obra y dictar un par de directrices que serán debidamente desatendidas, pasar la tarde en la infinita playa de Saadiyat. Donde, si vas paseando por la orilla del mar, las rayas van abriéndote camino.

SAADİYAT BEACH
Belirli bir öneme sahip projeler ve sinirli müşterilerle uğraştığında arada sırada ekstra çaba göstererek cumartesi günleri işe gitmek gerekiyor. Ama bu, bizim durumumuzda bir fedakarlıktan çok Abu Dhabi’ye gitmek ve işin nasıl gittiğini görüp, her zamanki gibi uyulmayacak birkaç emir verdikten sonra bütün öğleden sonrayı uçsuz bucaksız Saadiyat plajında geçirmek için bir bahane. Ki bu plajda, kıyı boyunca yürürken vatozlar sana yol açıyor.


viernes, 7 de marzo de 2014

Dubai International Boat Show

http://www.boatshowdubai.com/

Se celebra estos días este evento tan del pueblo, donde podemos ver una muestra de vehículos marítimos al alcance de todos los maletines. En la foto, el "Nirvana". Luciría mucho más si despejaran la cubierta superior de trastos, pero bueno. Para los interesados en su compra, detalles aquí:

Bugünlerde gerçekleşen ve bu kasabaya çok uygun olan bu etkinlikte her bütçeye uygun deniz aracını bulmak mümkün. Birinci resimde "Nirvana" görülüyor. Üst güvertedeki ıvır zıvır kaldırsalar daha iyi olurdu ama yapacak bir şey yok. Onu almak isteyenler detayları aşağıda bulabilirler:



Para presupuestos más ajustados, tendríamos el "Quattroelle":

Bütçesi daha kısıtlı olanlar ‘Quattroelle’ ile ilgilenebilirler.


Y ya como vehículo auxiliar podríamos tener el "Smeralda":

Ve son olarak ‘Smerelda’ yedek araç olarak uygun olabilir.

miércoles, 5 de marzo de 2014

Café

Pedir café en Dubai en un sitio desconocido es un acto bastante emocionante; no se sabe nunca qué te van a dar. Aguachirles imbebibles, presentaciones elaboradas, dosis infinitesimales con precios desmesurados, bacines rebosantes, brebajes hirvientes que no puedes consumir hasta pasada media hora (siempre con la lengua quemada tras el primer intento)... Desde el café con leche de camella hasta el Kopi Luwak, el café más caro del mundo, hecho con granos obtenidos de entre las heces de las civetas. De todo te puedes encontrar.

KAHVE

Dubai’de bilmediğin bir yerde kahve ısmarlamak oldukça heyecan verici bir eylem. Sana ne verebileceklerini tahmin etmek imkansız. Tadı tuzu olmayan, içilmesi namümkün bulaşık suları, süslü püslü sunumlar, astronomik fiyata sonsuz küçük dozlar, tepeleme dolu taslar, ancak yarım saat sonra içebileceğin kaynar karışımlar (ki ilk yudumda her zaman dilin damağın yanar) Dişi deve sütüyle yapılmış kahveden misk kedilerinin dışkılarından elde edilen tanelerden yapılan, dünyanın en pahalı kahvesi olan Kopi Luwak’a kadar. Herşeyi bulabilirsin.

lunes, 3 de marzo de 2014

¿Quién dijo que no había?

ONUN OLMADIĞINI KİM SÖYLEDİ?

sábado, 1 de marzo de 2014

Jumeirah Beach Park

Parece que ya salimos de este invierno tan frío que hemos tenido, que hasta hubo que ponerse un jersey dos días. Tiempo de playa, pues. Jumeirah Beach Park es un parque con playa surtida de servicios, y con posibilidad de meter el coche. Como al resto de parques importantes, se accede pagando un módico precio, 5 dirhams (1 euro). Suficiente para que no esté excesivamente masificado y disfrutar de más calma y más servicios que en las playas de acceso libre. Como de estas también hay abundancia, hay opciones para todos. Bien está.

JUMEİRAH BEACH PARK

Görünüşe göre geçirdiğimiz bu soğuk kış bitiyor, o kadar soğuktu ki iki gün kazak bile giymek zorunda kaldık. Dolayısıyla plaj sezonu geldi. Jumeirah Beach Park pek çok hizmet sunan bir plaja sahip ve arabayla girmenin mümkün olduğu bir park. Diğer önemli parklarda olduğu gibi küçük bir giriş ücreti var: 5 dirham (1Avro). Kalabalığı engellemek, halk plajlarından daha sakin olmasının ve de sunulan daha fazla hizmetin tadını çıkarmak için yeterli. Halk plajlarından da çokça olduğuna göre herkes için bir seçenek var. Güzel bir şey.