La gestión del agua en los países árabes siempre fue asunto de la máxima importancia. Sus sistemas de riego tradicionales mediante aflaj se siguen empleando no sólo en ellos, sino allá por donde estas gentes pasaron (acequias, para entendernos). La diferencia está en que aquí el clima es desértico. No hay ríos, sino "wadis" por los que sólo fluye el agua torrencialmente después de los cuatro o cinco chaparrones al año que se pueden dar. La alimentación de las acequias mediante azudes como en las zonas mediterráneas daría lugar a tremendas pérdidas por evaporación. Aquí la clave está en aprovechar los acuíferos subterráneos, donde además el agua está depurada por filtración natural. Las presas de recarga retienen el agua en el cauce del wadi y la dejan escapar controladamente en zonas de recarga de acuíferos, provocando que estos se carguen sin desbordamientos que desaprovechen el agua. La carga se produce en el orden de una semana y el sistema es suficiente para mantener continuamente alimentados los aflaj y provocar lo que aquí llaman "fuentes inagotables".
Por supuesto, otro efecto beneficioso es que se controlan los tremendos torrentes que se pueden formar en cuestión de segundos cuando caen las lluvias, ya que el suelo filtrante es muy escaso, y que pueden ser bastante peligrosos.
DOLGU BARAJLAR.
Arap ülkelerinde suyun kullanımı her zaman oldukça önemli bir konu olmuştur. “Aflaj” yöntemiyle olan geleneksel sulama sistemi yalnızca bu ülkelerde değil geçmişte yaşamış oldukları topraklarda da hala kullanılmaktadır (bazılarında “acequia” kelimesi daha tanıdık olabilir). Fark şu ki burada çöl iklimi var. Hiç akarsu yok, sadece yılda 4ya da 5 kere olan yağmur fırtınasından sonra suyun çok şiddetli şekilde aktığı “wadi”ler var. Eğer Akdeniz bölgesinde kullanılan saptırma bendi aracılığıyla sulama kanallarını besleme burada kullanılsaydı buharlaşma yüzünden büyük kayıplara yol açardı. Buradaki çözüm yolu yeraltı su kaynaklarından faydalanmak, ki doğal filtreleme yoluyla suyu temizleyerek ek bir avantaj da sağlamış olurlar. Dolgu barajlar suyu wadi yatağında tuttuğundan doldurma bölgelerinde su kaybına sebebiyet veren taşmaları engelleyerek kontrollu bir şekilde akmasını sağlar.
Yükleme hemen hemen bir hafta sürer ve sistem “aflajı”sürekli olarak beslemeye elverişli olduğundan ‘bitmeyen memba’ olarak bilinir.
Tabi başka bir pozitif etkisi de yağmur başlar başlamaz toprak çok kıt olduğundan birkaç saniye içerisinde oluşabilecek çok tehlikeli seli kontrol etmek.
DOLGU BARAJLAR.
Arap ülkelerinde suyun kullanımı her zaman oldukça önemli bir konu olmuştur. “Aflaj” yöntemiyle olan geleneksel sulama sistemi yalnızca bu ülkelerde değil geçmişte yaşamış oldukları topraklarda da hala kullanılmaktadır (bazılarında “acequia” kelimesi daha tanıdık olabilir). Fark şu ki burada çöl iklimi var. Hiç akarsu yok, sadece yılda 4ya da 5 kere olan yağmur fırtınasından sonra suyun çok şiddetli şekilde aktığı “wadi”ler var. Eğer Akdeniz bölgesinde kullanılan saptırma bendi aracılığıyla sulama kanallarını besleme burada kullanılsaydı buharlaşma yüzünden büyük kayıplara yol açardı. Buradaki çözüm yolu yeraltı su kaynaklarından faydalanmak, ki doğal filtreleme yoluyla suyu temizleyerek ek bir avantaj da sağlamış olurlar. Dolgu barajlar suyu wadi yatağında tuttuğundan doldurma bölgelerinde su kaybına sebebiyet veren taşmaları engelleyerek kontrollu bir şekilde akmasını sağlar.
Yükleme hemen hemen bir hafta sürer ve sistem “aflajı”sürekli olarak beslemeye elverişli olduğundan ‘bitmeyen memba’ olarak bilinir.
Tabi başka bir pozitif etkisi de yağmur başlar başlamaz toprak çok kıt olduğundan birkaç saniye içerisinde oluşabilecek çok tehlikeli seli kontrol etmek.